Bu bir manifesto, hem düşünsel hem de maddesel bir başkaldırı.
PLASTİK SANATLAR MANİFESTOSU...
Sanatın özü maddeyle değil, niyetle şekillenir. Bu manifesto, “plastik sanatlar” kavramını yalnızca estetik değil, etik bir sorguya açar. Sanat dünyasında kabullenilmiş plastik leşmiş davranış biçimlerine ve üretim standartlarına karşı, bu çalışma atık plastikten doğmuşturçünkü gerçekten her şey plastik.
Sanat artık bir “sunum” değil, bir “itiraz” olmalı. Atık plastikleri kullanmak, geçici olanla kalıcı olan arasında düşünsel bir gerilim kurar. Sahte yüzeylerin altında yatan boşluğu teşhir etmek, Turgut Uyar’ın uyarısıyla vücut bulur:
“Her şey naylondandı o kadar...”
Bu eserle, malzemeye sadakat ilkesi yeniden tanımlanır. Saflık—çocuk parkından gelen kırmızı bir balonla temsil edilirken—sanatçının eliyle sanatsal bir hafızaya dönüşür. Picasso’nun “ben aramam, bulurum” sözünden ilhamla, bulunan nesne artık sadece obje değil, fikir taşır.
Bu bir eleştiridir. Bu bir çağrıdır. Bu bir sanattır. PLASTİK SANATLAR sadece bir eser değil, Türkiye sanat tarihine yönelen bir kavramsal müdahaledir. Sanatçı, plastik leşmiş imgelerle değil, plastik leşmiş düşüncelerle hesaplaşır.
PLASTİK SANATLAR
Bu eser, Türkiye'deki "plastik sanatlar" kavramına ironik bir müdahaledir. Sanatçının sadece atık plastiklerle ürettiği bu yapı, biçimsel parlaklıkla içeriksel boşluğu çarpıştırır. Picasso'nun ters yüz edilmiş portreleri ve Turgut Uyar’ın şu sözüyle eser ses bulur:
"HALBUKİ KORKULACAK HİÇBİR ŞEY YOKTU ORTALIKTA, HER ŞEY NAYLONDANDI O KADAR."
Çocuk parkından alınan kırmızı balon, saf niyeti simgelerken; sanatçının kartviziti kişisel bir imza işlevi görür. Bu yapı, geçici olanla kalıcı olan arasında bir düşünsel gerilim kurar.
Sanat Plastik leşti. Hem madde olarak hem fikir olarak. Sanat dünyasında alışkanlık haline gelen plastik tavırlara, formel estetiğe ve yüzeysel kabullere karşı bu eser, atık plastikten doğmuş bir başkaldırıdır. Çünkü biliyoruz ki, gerçekten her şey plastik.
“PLASTİK SANATLAR” sadece bir isim değil; bir eleştiri biçimidir. Sanatçının malzeme sadakati bu defa ironiyle yüklenmiş, geçici olanın içinde kalıcı anlamlar aramaya girişmiştir. Eser, malzemenin ötesinde bir duruş temsil eder: Sanat sunum değil, itirazdır.
Turgut Uyar’ın dizeleri, içsel çürümenin şiirsel ifşasıdır. Picasso’nun “Ben aramam, bulurum” sözü ise bu anlayışın yöntemini özetler. Bulunan nesne artık sadece madde değil; anlam, fikir ve direniş taşır.
Bu yapı, Türkiye sanat tarihine kavramsal bir müdahaledir.
PLASTİK SANATLAR... Tuval üz. atık plastik malzemeler ile kar.
100x100 cm. 2023 BRHD KOL.
Turhan KA. Temmuz 2025 Buca
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder